THE TOWNHOUSE
Paylaşım, deneyim, eğlence ve ev sıcaklığı.
Yorucu bir günün ardından evinizde kendiniz için hazırladığınız özel bir kase, şaheserinizin tadına bakmadan önce seçeceğiniz kaliteli bir müzik, belki hoş bir manzara ve uygun bir içecek... Şehrin ortasında ev sıcaklığında, bir o kadar cazip ve estetik The Townhouse deneyimi size tam da bu kadar yakın. İstanbul’un en iyi servis veren restoranı olarak müdavimlerine ev konforu vadeden The Townhouse’un tesadüflere konu olamayacak kadar başarılı bir biçimde kurgulanmış olan atmosferi, serüvenine bir tutam gastronomi tutkusuyla başladı.
Açıldığı günden bu yana farklı damak tatlarını aynı noktada buluşturan The Townhouse, gastronomi seyahatlerini, yeni lezzetler keşfetmeyi ve tadım yaparak dünyayı dolaşmayı hayatının en büyük macerası olarak tanımlayan iki kardeşin, hayallerini ve tecrübelerini önce şehrin kalbinde ardından müdavimlerinin kalbinde yer edinecek bir mekanda buluşturma hayalinden doğdu. The Townhouse’un büyüleyici ambiyansıyla ilk tanışmanızda havada onu meydana getiren tutkunun kokusunu alabilirsiniz.
The Townhouse’un kurucuları Eren ve Kerem Canatar, yeme-içme ve restoran işletmeciliği alanlarına genç yaştan itibaren ilgi duyan birer gastronomi tutkunları. Uzun yıllar başarıyla sürdürdükleri işletmecilik tecrübelerini The Townhouse’da kendi markalarını yaratarak devam ettiriyorlar. Londra’nın enerjisi ve kozmopolitliğinden aldıkları ilhamla yarattıkları The Townhouse her daim yenilenen ve gelişen bir yapıya sahip.
Haftanın yedi günü aynı ortamda farklı aktivitelere ev sahipliği yapan The Townhouse, üzerinde yoğun mesailer harcanan imza kokteylleri ve mutfak ekibinin elinden çıkan benzersiz reçeteleri ile damak zevkinize mütevazı bir katkı sunar. Gerek yeni tatlar denemekten vazgeçemeyenler gerekse favori lezzetlerinden sıkılmayanlar için kişiselleştirilmiş birer deneyim niteliğindeki tabaklar, brunchların, öğle ve akşam yemeklerinin yıldızıdır.
MİMARİ
Tadım deneyimini, lezzet tutkusunu ve konfor algısını holistik bir yaklaşımla ele alan mimari tasarım, The Townhouse’u yalnızca damağınıza değil tüm duyularınıza hitap eden bir konsept olarak yaşatmak üzere yaratıldı. Sosyal alanlardan kişisel alanlara, göz zevkini, güven ve rahatlık hissini zirveye taşıyan, döşemesinden duvarlarına, aksesuarlarından botaniğine kadar mimari ekibi tarafından misafirlerin konforu için özenle hazırlanan eklektik mekan tasarımı The Townhouse’un en karakteristik unsurudur.
The Townhouse müdavimlerinin ortak sırrı, mekanın iki farklı kozmopolit şehir olan İstanbul ve Londra’yı birbirine bağlayan bir tavşan deliği olmasıdır. Rustik İngiliz mimarisinden ilham alan taş ve ahşabın, koyu pastel tonlar ile yeşil bitkilerin kompakt uyumu, aynı anda iki şehirde birden olma hissi yaratan görsel doygunluğa ulaşmış sosyal alanlar sunar. Günün her saatine adapte olabilen iç ve dış mekan alternatifleri, metropol yaşamının aynalı koşuşturmasına ufak bir mola vermek isteyen misafirler için aynı mekanda aynı ekiple birbirinden farklı deneyimler yaşamanıza olanak tanır.